Gebelikte Cinsel Yaşam Olabilir mi?

6 Ekim 2009 Salı

Gebelik, kadın hayatını kökten etkileyen bir süreçtir. Bu süreçte fiziksel değişikliklerin yanında pek çok psikolojik değişiklik de ortaya çıkar.

Hayatın her döneminde büyük önem taşıyan cinsellik ve cinsel yaşam, çoğunlukla gebelikten olumsuz şekilde etkilenir. Bilhassa ilk gebeliğini yaşayan anne adaylarında bu sürece uyum sağlama aşamalarında cinselliğe karşı soğukluk olabilir.

Cinsellik ve cinsel istek insanın içinde doğuştan var olan içgüdülerden biridir. Bu güdünün amacı varlıkların kendi soyunu devam ettirme isteğidir.

Gebeliğin oluşumu ile birlikte kadınlarda annelik içgüdüsü biraz daha baskın hale gelir. İlk gebeliğini yaşayanlar da dışarıdan gelecek her türlü etkinin bebeğe zarar vereceği düşüncesi anne adayının cinsel isteklerini azaltabilir. Oysa normal seyreden bir gebelikte cinsel ilişkinin olumlu ya da olumsuz hiçbir etkisi yoktur.

Halk arasında gebeliğin erken dönemde yaşanacak cinsel birleşmenin bebekte sakatlık ya da ölüme sebebiyet vereceği veya bir düşük ile sonuçlanacağı fikri yaygın olmasına rağmen bunun hiç bir bilimsel desteği yoktur.

Gebeliğin ilerleyen dönemlerinde anne adayı, kendisinde gerçekleşen bu değişime uyum sağladıkça cinsel isteğinde de bir artış görülebilir, fakat rahmin iyice büyümesi ile birlikte cinsel ilişki teknik olarak zor bir hal alabilir. Bu durum bazen anne adayında ağrı ve acıya neden olabilir. Bu nedenle gebeliğin son dönemlerinde cinsel istekte tekrardan azalma görülebilir.

Gebeliğin normal seyrettiği durumlarda son dört haftaya kadar cinsel yaşamda hiç kısıtlama yoktur. Bu dönemde erkeğin ejekulasyon sıvısı (meni) içinde bulunan ve “prostaglandin” adı verilen maddelerin rahim kasılmalarını başlatarak erken doğuma sebep olabileceği düşüncesi nedeniyle ilişki önerilmemektedir.

Daha önceden düşük öyküsü olan ya da erken doğum yapmış kadınlarda, orgazma bağlı olarak düşük riskleri sebebi ile ilk üç ayda ilişki kısıtlanabilir.

Yaşanmakta olan gebelikte herhangi bir dönemde vajinal kanama olması durumunda, düşük ya da erken doğum tehdidi olan kadınlarda ilişki kesinlikle yasaklanır. Bu yasak tehlikenin ortadan kalktığı kesin olarak saptanana kadar devam eder.

Erkek ya da kadında tanısı konmuş “genital enfeksiyon” varlığında da tam olarak tedavi tamamlanıncaya kadar yasak konmalıdır.

Riskli gebelikler kategorisine giren “plasenta previa (plasentanın önde gelmesi)” durumunda da kanamayı başlatma riski nedeni ile ilişkiden kaçınmak gerekir.

Gebe kadın psikolojik nedenler ile ilişkiden girmekten kaçınıyorsa bu durumu erkek anlayışla karşılamalı ve zorlamamalıdır. Kadının korkularını yenmesine yardımcı olmalı, bu aşamayı birlikte geçmelidirler.

Soru: Gebelikte cinsel birleşme doğru mudur?

Cevap: Erken doğum ya da düşük riski yoksa, plasenta normal yerleşimli ise, kişilerde genital enfeksiyon ve taşıyıcılığı yoksa gebeliğin son ayı dışında normal cinsel birleşme önerilebilir.

Fakat birleşme sonrası karın ve kasık ağrısı ya da kanama şikâyeti olan kişiler birleşmeden kaçınmalıdır. Eğer anne adayı cinsel birleşme yönünden risk taşıyıp taşımadığını bilmiyorsa muhakkak bir doğum uzmanına gidip danışmalıdır.

Soru: Cinsel ilişki düşüğe sebep olur mu?

Cevap: Çoğu çift gebeliğin özellikle ilk üç ayında cinsel ilişkiye girmenin düşüğe sebep olabileceğini düşünmektedir. Ancak bu dönem içinde gerçekleşen düşüklerin pek çoğu ilişkiyle bağlı olmayıp, rahim içinde gelişmekte olan bebekteki genetik bozukluklarla alakalıdır.

Soru: Orgazm olmak erken doğuma sebep olur mu?

Cevap: Orgazm olmak rahmin kasılmasına sebep olabilir. Ancak yapılan araştırmaların büyük bir çoğunluğuna göre, normal bir gebelikte cinsel ilişki olsun veya olmasın orgazmın, doğum eyleminin başlamasına veya erken doğuma sebebiyet vermediğini göstermektedir.

Eğer önceden erken (prematüre) doğum yaptıysanız, meme uçlarının uyarılması doğum ağrılarınızı başlatabilir.

Soru: Cinsel birleşme bebeğe zarar verir mi?

Cevap: Kesinlikle hayır. İlişki esnasında erkeğin penisi fiziksel olarak bebeğe temas etmez. Çünkü bebek, rahim kasları, amniyon sıvı ve kesesi tarafından oldukça iyi korunmaktadır.

Ayrıca rahim kanalının girişindeki mukus tıkaç (servikal mukus) semenin ve bakterilerin rahim içine girişini engeller. Ancak, derin ilişki veya zorlama, ağrıya sebep olursa bundan kaçınılmalıdır.

Soru: Gebelik süresince cinsel ilişkiden kaçınmanın tavsiye edildiği belli bir dönem var mıdır?

Cevap: Gebeliğin son haftalarında önlem amacıyla cinsel ilişkiden kaçınma tavsiye edilmektedir.

Gebeliğin son ayında haftada birden fazla cinsel ilişkiye girmenin, rahim içi enfeksiyon riskini arttırdığını ifade eden bir çalışma vardır. Bu çalışmayı destekleyen başka araştırmalar mevcut değildir.

Yine, gebeliğin herhangi bir döneminde;

  • Vajinal kanama
  • Amniyon suyunun gelmesi
  • Servikal yetmezlik (Rahim kanalın normalden kısa ve geniş olması)
  • Erken doğum ve düşük risklerinin varlığı veya önceden bu problemleri yaşamış olanlar

Plasenta previa (plasentanın rahim kanalının ağzını tıkaması) gibi durumlar ortaya çıkarsa, doğum uzmanı muhtemelen cinsel ilişkiden kaçınılması gerektiğini söyleyecektir.

Örneğin, çoğul gebelik gibi erken doğum olasılığının yüksek olduğu diğer riskli durumlarda da, gebeliğin altıncı ayından sonra cinsel ilişkiden kaçınmak gerekebilir.

Eğer gebede daha önceden geçirilmiş düşük veya erken doğum hikayesi varsa yine cinsel ilişki tavsiye edilmeyebilir.

Soru: Gebelikte cinsel birleşme esnasında prezervatif kullanımı önerilmekte midir?

Cevap: Gebe olsun veya olmasın, yeni veya birden fazla kişiyle cinsel ilişkiye giren tüm kadınlar (poligamik kadınlar), cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunmak için prezervatif kullanmalıdır.

Cinsel yolla bulaşan hastalıklar kapan tüm gebeler, bebeğe zarar verebilecek enfeksiyonlara açıktır ve erken doğum yapma olasılıkları vardır. Hepatit B, Hepatit C, HIV (AIDS) ve Herpes mikroorganizmaları cinsel ilişki ile bulaşan ve doğum yoluyla bebeğe aktarılabilen enfeksiyon etkeni ajanlardır.

Soru: Kadının cinsel istekleri gebelikten nasıl etkilenir?

Cevap: Gebeliğin ilk üç ay, ikinci üç ay ve son üç ay olmak üzere üç ayrı dönemi vardır. Her dönemin özellikleri birbirinden farklı olduğu gibi bu dönemlerdeki cinsel istek ve arzular da farklıdır.

Gebeliğin uyum sağlama dönemi olan ilk üç ayında cinsel arzularda genel olarak bir azalma gözlenebilir ve bu durum cinsel hayatını etkileyebilir. Bu dönemde değişen hormon dengeleri, bitkinlik, halsizlik, bulantı ve kusmalar ile kadının kendini güçsüz ve çirkin hissetmesi cinsel arzuları olumsuz yönde etkileyebilir.

İkinci üç ay boyunca, cinsel dürtülerde bir takım değişiklikler meydana gelmeye başlar. Göğüslere ve cinsel organlara giden kanın artışıyla beraber cinsel dürtüler normale dönebilir. Hatta bu organlara giden kanın artması, kişinin kendisini daimi olarak cinsel ilişkiye hazır hissetmesine neden olabilir. Bu sebeple ilişki esnasında dürtülerde artış bile meydana gelebilir.

Son üç aya girildiğinde ise gebeler genelde cinsel arzularının tekrar azalmaya başladığını hissederler. Büyük bir karın cinsel ilişkiyi fiziksel olarak zorlaştırabilir. Bunun yanı sıra artan yorgunluk, sırt-bel-karın ağrıları, artan vajinal akıntı ve mantar enfeksiyonları, vajendeki ödemleşme sonucunda ilişki anında hissedilen acılar kadını yeniden cinsel ilişkiden uzaklaştırabilir.

Son dönemdeki bir çift, birbirini zorlamadan rahat hareket edebilecekleri pozisyonlarda seks yapmayı deneyebilir.

Soru: Gebelikte cinsel ilişki sırasında hangi pozisyonlar denenebilir?

Cevap: Değişik pozisyonları denemeniz gebelik boyunca yararlı olabilir. Örneğin çok kullanılan erkeğin üstte olduğu yol, son dönemlerdeki bir gebelikte karnın yaptığı basınca bağlı hem anneye rahatsızlık verecektir, hem de çocuğun kan dolaşımını bozacaktır.

İleri gebelik haftalarında, daha çoklukla kadının üstte olduğu ya da yan yana pozisyonlar, kadının hareketlerine yön verebileceği pozisyonlar tercih edilebilir.

Gebelik hormonları etkisiyle vagina salgısının artması tüm vücutta olduğu gibi vaginada da oluşan ödem nedeniyle ilişki sırasında ağrı duyusu olabilir.

Soru: Çiftler tüm bu cinsel arzu değişiklikleriyle nasıl başa çıkabilirler?

Cevap: Gebe kadın, eşinden cinsel birleşme isteği olmaksızın şefkat bekleyebilir. Ancak erkek de bu isteksizliği bir reddedilme olarak algılayabilir.

Önemli olan çiftlerin birbirinin isteklerini ve arzularını açıkça konuşabilmesidir. Diğer seks yöntemleri de (oral seks, masaj veya mastürbasyon) denenebilir.

Soru: Neden gebelikte seks konusunda fazla konuşulmamaktadır?

Cevap: Konu hakkındaki bilimsel yayınlar kafa karıştırıcıdır. Başka bir neden de kimi uzmanların hastalarıyla cinsel konularda konuşmaktan rahatsızlık duyması olabilir. Bu sebeplerden dolayı, çiftler gebelik sırasında cinsel ilişkiden kaçınmaları gerektiğini düşünebilirler.

Soru: Doğumdan ne kadar zaman sonra çiftler cinsel ilişkiye girebilirler?

Cevap: Çifte göre değişir. Genellikle, rahatsızlık veren bir sorun yok ve her şey yolunda gidiyorsa normal doğum veya sezaryenden 20-25 gün sonra cinsel ilişkiye başlanabilir.

Ancak çiftler, ebeveyn olduktan sonra cinsel ilişkilerinde de bir takım değişiklikler yaşarlar. Bu da çok normaldir ve eğer kafalarda bir takım soru işaretleri oluşmuş ise en iyisi çiftin güvendikleri bir hekime başvurmalarıdır.

Comments

No response to “Gebelikte Cinsel Yaşam Olabilir mi?”
Post a Comment | Kayıt Yorumları (Atom)

Yorum Gönder

 
cinsel bilgiler sağlık bilgileri seks dersleri. Citrus Pink Blogger Theme Design By LawnyDesignz Powered by Blogger