Erkekte Prostat ve Cinsel Yaşam

6 Ekim 2009 Salı

Prostat Ameliyatları Ve Prostat Kanseri Sonrası Cinsellik

Prostat, yaklaşık bir kestane büyüklüğünde, mesanenin boynunu ve üretrayı çevreleyen bezdir. Bir kısmı kas, bir kısmı da üretranın prostatik bölümüne açılan kanallardan oluşmuş glandüler bir yapıya sahiptir. Seminal sıvının bir bölümünü oluşturan ince, saydam, hafif alkalen bir sıvı salgılar. Üretra, idrar ve seminal sıvının atıldığı kanaldır.Yalnız erkeklerde bulunur. prostat bezi, 50 yaşını geçen erkeklerde büyümeye başlayıp, rahatsızlık verebilir. Hastalığın belirtileri gecenin son kısmında idrara kalkmak, gündüzleri sık sık idrar yapmak, idrar yapmakta zorluk, idrarın yavaş yavaş akması, idrarın başında veya sonunda bir damla kan şeklinde görülür.Prostat belirtileri var ise hemen bir üroloji uzmanına başvurun.

Prostat Tedavisi Ve Ameliyatı Kimler Tarafından Yapılır?

Prostat ile ilgili tüm muayene , inceleme ,tedavi ve ameliyatlar Üroloji Uzmanları tarafından başarı ile yapılmaktadır. Ülkemizde de Üroloji Uzmanları tarafından dünyadaki tüm yeni tedavi yöntemleri başarı ile uygulanmaktadır.

Prostat İle İlgili Sık Sorulanlar;

Prostatın selim şekilde büyümesi ne demektir? Prostat büyümesi nedir?
Bu, prostatın bazı kısımlarının yıllar boyunca büyümesini gösteren bir durumdur. Bu gibi prostat büyümesi hallerinde habislik durumuna rastlanmamaktadır.

Bütün erkeklerde yaşlanınca prostat büyümesi normal bir gelişme olarak mı kabul edilmektedir?
Evet. Kırk ile kırk beş yaşlarında olan yaklaşık bütün erkeklerde prostat yavaş yavaş büyümeye başlar.

Bütün erkeklerde prostat büyümesi nin belirtileri görülür mü?
Hayır. Erkeklerin büyük bir çoğunluk1, ömürlerini prostatlarından hiçbir zorluk çekmeden sürdürmeye devam ederler. Şurası hatırda tutulmalıdır ki, prostatın büyümesi yaşlanmanın normal bir yönüdür.

Prostat büyümesi ne tıbbî müdahale ne zaman gerekli olur?
Normal idrar etmede engelleme olduğu zaman.

Prostat büyümesi nin sonucu ne olabilir?
İdrar edilmesine engel olabilir. Bu rahatsızlık akut idrar tıkanıklığı olarak tanımlanmaktadır.

Fazla cinsel temasta bulunmak ile prostatın büyümesi arasında bir ilişki var mıdır?
Hayır.

Prostatı büyüyen her erkeğe ameliyat yapmak gerekmekte midir?
Hayır. Yalnız dört erkekten birinde belirtiler görülür. Belirtiler görülen erkekler arasında ise yalnız dörtte birinin ameliyat olması gerekir.

Büyüyen prostatlar ( prostat hipertrofisi) için yeterli tıbbî tedavi metotları var mıdır?
Bazı doktorlar tarafından tavsiye edilen hormon tedavileri bu hastalığa yardımcı olmamaktadır. Prostat masajı, bazı hallerde belirtilerin azalmasına yol açacaksa da prostatın ufalmasına yardımcı olamayacaktır. Eğer büyüme bir iltihaplanmayla ilişkili ise, bu durumun kontrol altına alınması belirtileri hafifletebilecektir.

Prostat büyümesinin en genel belirtileri hangileridir?
a. Gündüzleri fazla idrar edilmesi.
b. Geceleri birçok defa dışarıya çıkma ihtiyacının duyulması (noc-turia).
c. İdrara başlarken zorluk çekilmesi.
d. Edilen idrarın miktarında azalma ve akışın da hafiflemesi.
e. İdrardan önce ve sonra damla akıntısı.
f. İdrar ederken yanma hissedilmesi.
g. Daha sonraları idrar edememek (akut idrar tıkanıklığı).
h. İdrarla beraber kan gelmesi.
Prostatın büyüme oranına göre tıkanıklıklar ve belirtiler aynı oranda fazla olacaktır.

Prostat büyümesinin sidik torbası ve böbrekler üzerindeki tesiri ne olmaktadır?
Sidik torbasının başlıca fonksiyonu idrar çıkarmak olduğuna göre, prostatın büyümesiyle meydana gelecek engellemeden dolayı, sidik torbasının idrarı ifraz etmek için daha fazla çalışmak zorunluluğunda kalacağı tabiîdir. Bunun sonucu olarak sidik torbasının çeperi kalınlaşmakta, ağırlaşmakta ve daha fazla adaleli olmaktadır. Gitgide sidik torbası her boşalmada bütün idrarı çıkaramayacak duruma gelecektir. Bu toplanan idrar devamlı olarak artacak ve sonunda uterusdan böbreğe doğru anormal arka baskısına neden olacaktır. Üretranın genişlemesiyle birlikte böbrek fonksiyonu bozulmakta ve hastanın genel sağlık durumuna da olumsuz yoldan tesir etmektedir. Böyle bir rahatsızlık tedavi edilmediği takdirde böbrekler çalışamayacak hale gelecek, bu da üremi ve ölüme neden olabilecektir.

İdrar torbasının tam olarak boşalmaması hastaya ne gibi zararlar getirir?
Bu hal idrarın durgunlaşmasına yol açar ki bu da iltihaplanmaya neden olur. Bu gibi iltihaplanmalar genellikle üretraya kadar çıkar ve böbreğe de ulaşır. Er geç, idrarın bu yolda yıllarca toplanması ve durgulaşmasıyla idrar torbasında taşlar oluşabilir. Fazla enerji sarfı ve idrar torbasına yapılmakta olan baskı divertikül olarak adlandırılan lokal “pırtlamalara” neden olabilir. Bunlar idrar torbası çeperinden kese benzeri çıkıntılardır. Bunların içerisinde idrar kalıntısı bulunabilir, içinde taşlar da gelişebilir.

Prostat büyümesi ( prostat hipertrofisi ) için ne gibi ameliyatlar yapılır?
a. Suprapubik prostatektomi. Bu ameliyatta karın bölgesinin alt kısmının orta çizgisinde bir ensizyon (kesit) yapılır ve idrar torbası açılır. Açılan idrar torbasından prostat bir veya iki safhada çıkarılır. Bundan sonra birkaç gün bırakılmak üzere idrar torbasına bir lâstik tüp yerleştirilir. Tüp çıkarıldığı zaman, ameliyat öncesinde olduğu gibi, normal idrar akımı üretradan akıp geçecektir.
b. Retropubik prostatektomi. Bu ameliyat metodunda ensizyon alt karın bölgesinde hemen prostatın üstünde yapılır ve prostat idrar torbası açılmadan alınır.
c. Perineal prostatektomi. Bu ameliyat metodunda ensizyon apış arasından (perine) yapılmaktadır (tectislerin altında ve rektumun önünde). Prostat açılan ensizyondan alınmaktadır.
d. Prostatın (transuretral rezeksiyon) u. Bu işlemde prostatın tıkanıklık yapan kısmı, kesici bir spiral ile yakılarak ortadan kaldırılmaktadır. Spiral bir sistokoptan geçirilmektedir. Bu işlemde ensizyon yapılmamaktadır.

Greenlight PVP Lazer yöntemi (Photoselectıve Prostate Vaporızatıon) nedir?
Bu sistemde özel tasarlanmış KTP adında yüksek bir güç veya yeşil lazer ışık kaynağı ve fiber optik ulaşım sistemi kullanılmaktadır. Greenlight en az invaziv yöntem olarak prostat büyüklüğüne göre değişmekle birlikte genelde 30–90 dakikada yapılabilmektedir. Hastaların yaklaşık yarısında işlem sonrasında idrar sondası takılmasına ihtiyaç duyulmakta ve bunlarda da sonda 24 saatten daha kısa bir süre kalmaktadır. Greenlight lazer cihazı ile prostatın buharlaştırılması işlemi, özel olarak tasarlanmış fiber optik alıcı bir sistem içinden laser ışını uyarıları göndermek suretiyle yapılır. Işınlar prostat dokusuna yöneltilir ve kanamasız bir şekilde buharlaştırır. Bu laser 1–2 mm derine etki ettiğinden etkisi kontrol altında olduğu için buharlaşan alanın altında yaygın hasar yapmaz. Hastanın hastanede yatış süresi genellikle bir günü geçmemektedir. Operasyonun ardından hasta ameliyat sonrası dönemi kolayca atlatarak normal vücut fonksiyonlarına geri dönebilmekte ve cinsel performansla ilgili sorun yaşamamaktadır.

Hangi ameliyat metodunun uygulanacağı nasıl kararlaştırılmaktadır? prostat ameliyatı kararı nasıl?
a. Prostatın büyüklüğü.
b. İdrar torbasında taşların veya iltihaplanmanın bulunup bulunmadığı.
c. İdrar torbasında “divertikül”olup olmadığı.
d. Böbrek fonksiyonunun ne halde olduğu.
e. Hastanın genel sağlık durumu. Göz önüne alınarak hangi ameliyat metodunun uygulanacağı kararlaştırılır.

Prostatı almak için işlemler arasında bir tercih var mıdır?
Hayır. Her işlemin kendisine has uygunlukları vardır ve ameliyat işlemi her vakadaki özelliklere göre tercih edilir.

“İki safhalık” prostat ameliyatı ne demektir?
Bazı hallerde hastanın genel sağlık durumunun kötü olmasından veya böbreklerin fonksiyonlarını iyi yapamadıklarından, iltihaplar, taşlar, kalp veya yüksek kan basıncı durumlarından dolayı, prostatı direkt olarak almak fazla riskli olmaktadır. Bu gibi hallerde önce bir idrar yolu drenajı yapmak gerekmektedir. Bu yapıldığı zaman buna ilk safha (sistotomi) prostat ameliyatı denmektedir. Bu ameliyatta idrar torbası cerrahî yoldan açılarak karın bölgesi üzerine drenaj yapılması elde edilmektedir. Uygun bir süre geçtikten ve böbrek fonksiyonu normale döndükten sonra, iltihap ortadan kalkınca, mevcut idrar torbası taşları olduğu takdirde operatör bunları, bir ensizyon yaptıktan sonra parmağını idrar torbasına sokarak prostatı alacaktır. Buna da prostat ameliyatının ikinci safhası denmektedir.

Sistotomi nedir?
Bu, iki safhalı prostat ameliyâtının ilk safhasıdır. Bunda karın bölgesinde yapılan bir ensizyonla lâstik bir tüp idrar torbasına yerleştirilmektedir.

Acil bir durum olarak prostat ameliyatı yapılması gerekmekte midir?
Evet. Eğer büyümüş bir prostata tâli olarak idrar geçmesine akut bir engellenme olmuşsa, böyle bir ameliyat gerekebilecektir.

Prostat ameliyatları ciddî ameliyat kategorisine mi girer?
Evet ama, günümüzdeki ilerlemiş tekniklerle ve antibiyotik ilâçların yardımıyla, prostat ameliyatı geçirenlerin büyük çoğunluğu emniyetli ve memnuniyet verici bir sonuç umut edebilirler.
Prostat bir kez alındıktan sonra yeniden büyüyüp idrar engellenmesine yol açar mı?
Prostat tamamen alındığı takdirde, hayır. Sistoskop yoluyla yapılan bir “transuretral rezeksiyon”dan sonra, bazı hallerde prostat dokuları yeniden büyümekte ve engellemeye yol açabilmektedir.

Prostat kanseri nedir?
Genellikle sağlıklı hücreler düzenli ve kontrollü bir biçimde çoğalır. Prostat hücreleri kontrolsüz ve düzensiz olarak büyüdüğünde prostat kanseri ortaya çıkar, şişme ve ağrı şikayetleri oluşturur. Şişme, kısmen üretrayı engelleyebilir ve idrar yapmada zorlanmaya ya da değişikliklere neden olur. Bazen kanser "sessiz"dir ve bir belirti vermez.

Prostat kanseri sanayileşmiş Batı ülkelerinde en yaygın ikinci, üçüncü dünyada ise en yaygın tanı konulan beşinci kanser tipidir. Çalışmalar, 50 yaşın üzerindeki erkeklerin %30'unun yaşamı boyunca saptanmadan kalan "gizli prostat kanseri"ne sahip olduğunu göstermiştir. Bu durumda kanser belirti vermeyecektir.

Prostat kanserinin yaygın olarak oluşması, bu durumun, klinik kanser olgu sayısından fazla olduğunu göstermektedir. Burada "klinik" kelimesi ile kişide belirgin semptomların ortaya çıktığını anlatmak istiyoruz. Prostat kanserinin bir özelliği olarak hastanın yaşamı boyunca bu gizli kanserlerden yaklaşık sadece %10'u klinik olarak aktif hale gelecektir. Aktif prostat kanseri bulunduğunda dahi genellikle bu durum yavaş ilerleyecek ve yaşa bağlı olarak birçok hasta başka hastalıklardan yakınacaktır. Prostat kanserine özgü bir özellik de, toplumda yüksek bir görülme oranına sahip olmasına rağmen ölüm oranının nisbeten az olmasıdır. Bu nedenle yaygın olarak prostat kanseri taramasının yapılması konusu tartışmalıdır.

Prostat kanserine neden olan ya da bu durumu hazırlayan risk faktörleri
Bu hastalığın klinik belirtilerinde sebep/etki ilişkisini gösteren bir çalışma yoktur. Genetik faktörlerin etkisi olduğu konusunda bazı iddialar olsa da prostat kanseri riskini etkilediği konusunda çok az kanıt vardır. Yakın zamana kadar prostat kanserinde spesifik kromozomal belirteçler ya da silinmeler tanımlanmamıştır. Her ne kadar en yüksek klinik prostat kanseri görülme oranı Afro-Amerikan erkeklerinde, en düşük olan ise Japon ve Çin erkeklerinde olsa da, çoğu çalışma gizli prostat kanseri görülme sayısının hemen tüm ülkelerdeki tüm ırklarda aynı olduğunu düşündürmüştür.

Çevre kirlenmesinin daha yoğun olduğu, kırsal bölgelerde yaşamanın prostat kanseri riskini artırdığı ileri sürülmüştür. Ancak, bu konuyla bağıntı olduğuna dair inandırıcı bir kanıt bulunamamış ve viral bir ajan saptanamamıştır. Gerçekten de bir çok Asya ülkesinde oldukça kötü çevre problemleri olmasına rağmen düşük prostat kanseri oranları vardır.

Cinsel alışkanlık, veneral enfeksiyon, vazektomi, yaşam biçimi ya da sigaranın herhangi bir biçimde prostat kanseri ile ilişkili olduğuna dair kanıt yoktur. Bununla birlikte, diyetle alınan hayvansal yağ ile bir ilişkisi olabilir. Diyetle alınan yağın hormonal ortamı değiştirerek prostat kanseri oluşumunu etkileyebileceği ileri sürülmüştür. Bunun aksine, domates tüketiminin prostat kanserine karşı koruyucu etkisi olduğu ileri sürülmüştür. Ancak bu iddialar kanıtlanmamıştır ve prostat kanserinin başlamasını tetikleyen ve bu hastalığa karşı koruyan gizin araştırılmasına devam edilmektedir.

Ayrıca meme kanseri gibi, artan yaş, klinik olarak aktif prostat kanseri tanısının koyulması riski açısından en güçlü faktördür.

Prostat kanseri ne derece yaygındır?
Elli yaşını geçmiş erkeklerin % 10 ile 20 arasındakilerde prostat kanseri olacağı kabul edilmektedir; fazla yaşlananlarda prostat kanseri yaygınlaşması artmaktadır. Böylece görülmektedir ki 90 yaşlarında olan hemen bütün erkeklerde habis olmaya dönüşebilecek prostat dokuları bulunabilmektedir. Fakat etki derecesi çok azdır ve bu gibi erkekler genellikle daha aktif bir hastalıktan ölmektedirler.

Prostat kanserinin belirtileri nedir?
Ne yazık ki prostat kanseri ilk safhalarında çok az, bazen de hiç belirti göstermemektedir. Hastalık ancak ilerledikten sonra belli olabilir. Erken gelen bir kanserin teşhisi ancak belli süreler arasında muayene olmakla temin edilebilinmektedir. Bundan dolayıdır ki elli yaşını geçmiş bütün erkekler yılda bir prostatlarını muayene ettirmelidirler.

Bir prostat kanserinin müspet teşhisi nasıl yapılabilmektedir?
a. Rektum muayenesinde prostat kanseri selim bir büyümeden çok daha sert olarak hissedilmektedir.
b. Guddeden bir biyopsi alınarak selim büyümeden ayırt edilmesi mümkün olmaktadır. Bu biyopsi genellikle rektumdan bir biyopsi iğnesi sokularak alınabilmekte ve alınan parça mikroskobik muayeneden geçirilmektedir.

Bütün prostat kanserleri belirti gösterir mi?
Hayır. Çok kişilerde tümörün belirsiz bir süre uyur halde kaldığı görülmüştür. Bazı hallerde hastaya dişilik hormonu verilmesiyle erkeklik hormon ifrazatı durdurulmakta ve böylece tümörün büyümesi geciktirilmektedir.

Prostat kanserinin ilerleme belirtileri nelerdir? Prostat kanseri psa incelemesi nasıl yapılır?
İlk belirti, ilerlemeye işaret eden ardışık PSA değerlerindeki artıştır.prostat kanseri PSA düzeylerinizle ilgili olarak hekiminizle konuşunuz.

İlerleme oluştuğunda, rahat ve ağrısız bir dönemi sürdürmek üzere tedavi önceliklerinde değişikliğe gidilecek ya da bazı olgularda kanseri kontrol altına almak için çok güçlü kanser tedavileri uygulanacaktır.

Hastalığım hangi klinik aşamadadır?
Hekiminiz, kanserin vücuda yayılıp yayılmadığını, yayıldıysa derecesini saptamakta karmaşık bir sınıflandırma sisteminden yararlanır. Prostat kanseri basitleştirilmiş olarak dört aşamada sınıflandırılabilir:

A Evresi : Semptom yoktur. Tümör bütünüyle prostat içindedir ve çoğunlukla saptanamayacak kadar küçüktür. Çoğunlukla başka bir şikayetin araştırılması sırasında keşfedilir ve bir operasyon ile tedavi edilmesi şansı çok yüksektir. Diğer bir seçenek ise, ilerleme görülmesi durumunda düzenli kontrollerin sürdürülmesidir: "tedavisiz izleme"

B Evresi Tümör yine tümüyle prostat içindedir. Belirtiler belirgin olmayabilir ancak bazen dijital rektal muayene sırasında keşfedilebilir. Bu aşamada tedavi halen olanaklıdır.

C Evresi Tümör prostat dışına yayılmıştır ve olasılıkla idrara çıkma güçlüklerine neden olmaktadır. Kanserin tedavisi pek mümkün olmamakla birlikte, tedavi ilerlemeyi durdurabilir ve semptomları giderebilir.

D Evresi Vücudun diğer kısımlarına da yayılmış anlamına gelen metastatik kanser olarak bilinir. Kemikler ve lenf nodları özellikle kuşkuludur. Belirtiler yorgunluk, idrara çıkmakta güçlük, kemik ağrısı ve kilo kaybıdır. D evresinde tedavide amaç semptomların hafifletilmesi ve kanserin ilerlemesinin yavaşlatılmasıdır.

Hekiminizin elinde testlerin tamamının bulunduğu bazı olgularda bile hastalığın aşamasını ve tümörün derecesini saptamanın halen çok güç olduğunu unutmamak gerekir.

Dişilik hormonların alınmasıyla prostat kanseri ne kadar süre geciktirilebilmektedir?
Bu işlem tedavi mahiyetinde sayılmamakta ise de, kanserin gelişmesini geciktirmekte hastanın yaşantı süresini birkaç yıl uzatabilmektedir.

Prostat kanseri tedavisinde yardımcı olabilecek radyoaktif maddeler var mıdır?
Evet. Radyoaktif altının direkt olarak prostata enjekte etme metodunun birçok vakada yararlı olduğu görülmüştür. Bu metot şimdilik tecrübe safhasının en erken dönemindedir.

a. Erken vakalarda tedavi, ameliyatla bütün prostatın alınmasıdır (radikal prostatektomi).
b. Daha ilerlemiş vakalarda testisler de alınmaktadır.
c. Çok ilerlemiş prostat kanserlerinde böbreküstü bezlerinin veya hipofiz guddesinin alınması ile, kanserin gelişme oranının ve yayılmasının geciktirildiği tespit edilmiştir. Ancak bunlar çok kesin işlemlerdir ve bu işlemlere ancak son çare olarak başvurulmaktadır.

Prostatı çıkarmak için yapılan ameliyatlar iktidarsızlığa neden olur mu?
Basit bir prostat ameliyatı iktidarsızlığa neden olmaz. Ancak, prostatın alınması için yapılacak radikal bir ameliyat genellikle iktidarsızlığa neden olacaktır. Genellikle böyle bir ameliyat geçirecek kimseler, cinsel hayatlarının son yıllarını yaşamakta olacaklarından bu durum genellikle büyük önem taşımamaktadır.

Prostat ameliyatları idrar kontrolsüzlüğüne neden olur mu?
Prostata yapılan radikal ameliyatlar çok kez geçici bir idrar kontrolsüzlüğüne neden olmaktadır. Ancak, bu durum vakaların büyük çoğunluğunda birkaç hafta veya birkaç ay içerisinde normale dönüşmektedir.

Prostat büyümesinde yapılan basit prostat ameliyatından sonra idrar kontrolsüzlüğü meydana gelebilir mi?
Ancak nadiren ve o da birkaç hafta süre için meydana gelebilir.

Prostat ameliyatları için ne kadar süre hastanede kalınması gerekmektedir?
Tek safhalı ameliyat için on iki ile on dört gün arası. İki safhalı ameliyatlar için üç ile dört hafta arası.

Prostat alındıktan sonra prostat büyümesi tekerrür edebilir mi?
Çok nadir hallerde ve prostat guddesi tam olarak alınmadığı takdirde guddenin yeniden büyümesi meydana gelebilir. Bu durumda yeniden ameliyata başvurulmakta ve guddenin bir kısmı daha alınmaktadır.

Prostatta taşlar gelişir mi? Prostat iltihabı olur mu?
Evet. Bu hale, özellikle yıllardan beri iltihaplı prostatlarda , prostat iltihabı olanlarda çok rastlanmaktadır.

Prostatta taşlar bulunduğu zaman ne gibi bir tedavi metoduna başvurulmaktadır?
Ameliyata ancak prostat büyümesi gibi belirtilerle birlikte görüldüğü zaman başvurulmaktadır. Prostat iltihabı, prostatit de belirleyici olabilmektedir

Prostat ameliyatlarında hangi anestezi kullanılmaktadır?
Bu, hastanın genel sağlık durumuna bağlıdır. Bazı vakalarda hafif bir belkemiği anestezisi kullanılmaktadır. Bazılarında ise genel bir solunum anestezisi kullanılır.

Bir prostat ameliyatından sonra idrar vücuttan nasıl çıkar?
Eğer bir “suprapubik” prostat ameliyatı yapılmışsa idrar torbasından karın bölgesi çeperine yapılan bir ensizyona bir tüp yerleştirilir. Bir “retropubik” prostat ameliyatı veya bir “transuretral rezeksiyon” yapıldığı hallerde, üretraya idrarı boşaltmasını temin için lâstik bir sonda yerleştirilmektedir.

İdrarın normale dönüşmesi için ne kadar zaman geçmesi gerekecektir?
“Suprapubik” prostat ameliyatından sonra yaklaşık iki hafta.
“Retropubik” prostat ameliyatından sonra yaklaşık bir hafta.
“Transuretral rezeksiyon”dan sonra yaklaşık beş ile yedi gün arası.

Prostat Ve Cinsellik, Prostat Ameliyatları Sonrası Erkekte Cinsel Hayat Nasıl Olmaktadır?

Ameliyat sonrası cinsel hayatta bir takım farklılıklar olup, olmayacağı çoğu kişi tarafından merak edilir. Prostatın büyüyen kısmının çıkarılması genellikle erkeğin seks hayatını kötü yönde etkilemez. Eğer bir erkekte operasyon öncesi sertleşme güçlüğü yoksa operasyon sonrası bunun olma ihtimali çok düşüktür. Özellikle prostat tedavisinde büyük kolaylıklar sağlayan holmium lazer ile yapılan ameliyatlardan sonra bu risk yok kabul edilebilir. Prostat ameliyatlarından sonra ortaya tıp dilinde retrograd ejakülasyon denilen kuru boşalma ortaya çıkabilir. Kişinin orgazm olması (zevk alma) etkilenmez, ancak kişi boşaldığı zaman bununla birlikte meni dışarıya atılma yerine mesaneye geri kaçmaktadır. Bunun nedeni prostat operasyonlarında meninin mesaneye geri kaçmasını engelleyen mekanizmanın bozulmasıdır. Bu durumun kişiye hiç bir zararı yoktur, meni ilk idrarla atılmaktadır.Kuru boşalma olarak da isimlendirilen bu durum nedeniyle prostat operasyonu sonrası çocuk sahibi olma ihtimali çok düşüktür. Fakat buna bir korunma yöntemi olarak fazla güvenilmemelidir, çünkü kuru boşalma her erkekte görülmez.

Prostat ameliyatı sonrası peniste sertleşme güçlüğü olacak mı sorusu da sık sorulmaktadır.Bu ihtimal prostat operasyonları sonrası düşüktür, ancak operasyonun çeşidine göre farklı oranlarda görülebilir. En çok açık prostat operasyonu sonrası görülebilir (yüzde 5-7), TUR-P sonrası daha düşüktür, lazerle yapılan ameliyatlardan sonra neredeyse hiç görülmez. Bir çok hasta için yaşı gereği bu faktör önemli olamayabilir, ancak aktif cinsel hayatı olan hastalar ameliyat sonrası üroloji uzmanından bu konuda yardım almaları gerekecektir.

Halk arasında, prostat ameliyatından sonra cinsel hayatın tamamen sona erdiği düşüncesi yaygın. Bu doğru değildir.Prostat büyümesinde iyi bir operasyon sonucu hem idrar tutmada hem de cinsel fonksiyonlarınızda bir değişiklik olmaz. Tek değişiklik meninin orgazmdan sonra dışarı değil, mesaneye akmasıdır. Bu, idrarla sonradan dışarı atılır.

Comments

No response to “Erkekte Prostat ve Cinsel Yaşam”
Post a Comment | Kayıt Yorumları (Atom)

Yorum Gönder

 
cinsel bilgiler sağlık bilgileri seks dersleri. Citrus Pink Blogger Theme Design By LawnyDesignz Powered by Blogger