Erkeklerde Eşcinsellik

Eskiçağ’da erkeklerde eşcinsellik (homoseksüellik, yunanca «homos», «eş»ten türetilmiştir) çok yaygındı ve birçok halk tarafından normal sayılıyordu. Eşcinsellik, genellikle «çocukculuk» (pederasti) ile karıştırılır; çocukculuk ya da pederasti (yunanca paidos = çocuk), bir erkeğin bir çocuğa, ya da bir yeniyetmeye duyduğu ilgiye verilen addır. Katolik kilisesi tarafından ciddi biçimde suçlanan eşcinsellik, Latin dünyasında hemen hiç görülmemiş, İkinci Dünya savaşından sonra çok daha artarak ortaya çıkmıştır. Günümüzün Batı toplumlarında oldukça yaygındır. Kinsey’in raporuna göre 5 000 A.B.D’liden yüzde 37’si, ergenlikten sonra eşcinsel bir ilişkide bulunmuş ve orgazma ulaşmıştır. Kinsey raporu konusunda yapılabilecek her türlü eleştiriye karşın, Batı dünyasında eşcinselliğin büyük bir hızla çoğalmakta olduğu tartışma götürmez bir gerçektir.

Toplumumuzda anormal görünen bazı cinsellik biçimleri, başka toplumlarda cinsel anlatımın önemli davranışlarını oluşturabilirler.

Doğu dünyasında da eşcinselliğe bütün çağlarda raslanmıştır; ilkel toplumlardaysa, en sıkı yasaklamalardan en büyük hoşgörüye kadar giden çok geniş bir davranış yelpazesine raslanır. Bazı toplumlarda, eşcinsellik dinsel bir olaydır ve gençlerin katlanması gereken dinsel törenlerin bir bölümünü oluşturur.

Genellikle erkeklerde 2 tür eşcinsellik vardır: Kendini kadın gibi duyan (bunlar daha kalabalık) ve başka erkekler arayanlar, erkek kalan, ama başka erkekleri de arzulayanlar (bunlara daha ender raslanır).

Eşcinsel erkeğin, kendini kadın yerine koymadığını belirtmek gerekir. Fizyolojik olarak erkek olduğunu, ama karmaşık fizyolojik nedenler yüzünden, isteklerinin onu cinsel eş olarak aynı cinsten kişileri seçmeye ittiğini bilir. Bazıları kadın davranışlarını, zevklerini ve hattâ giysilerini taklit eder (erkeğin kadın kılığına girmesi).

Eşcinsel erkeğin kişiliği tutarsızdır; gelip geçici serüveni, birlikte yaşama yeğ tutar; genellikle bir gecelik ilişkiler sözkonusudur. Bu çekim, çoğunlukla yalın bir dostlukla kendini göstererek her zaman belli bir ruhsal mantığa uyar.

Eşcinsellik, cinsel hastalıkların yaygınlaşmasında en önemli etmenlerden biridir. Makat göden barsağı bozunlarımn gizli olma özelliği ve eşcinsellerin sık sık eş değiştirmeleri, bir kişinin hastalıği anlaşılmadan, birçok kişiye bulaştırabilmesine neden olmaktadır. Böylece eşcinsel erkek, eşlerine bu arada karşı cinsle de ilişki kuranlar (sayıları çoktur) kadın eşlerine de hastalığı bulaştırır.