Ergenlikte Harekete Geçme Dönemi

6 Ekim 2009 Salı

Ergenlik, çocukluktan yetişkinliğe geçiş dönemidir. Temelde, cinsel özelliklerin yetişkinlere özgü biçime dönüşmesiyle belirlenir. Bu anatomik, biyolojik, hattâ ruhsal evrim döneminin sonunda, organizma üreme yeteneğini kazanır.

İçsalgılar açısından, odak noktasını oluşturan olay, üreme bezlerinin (erkeklerde erbezleri, kızlarda yumurtalıklar) olgunlaşmasıdır. Aslında bu olay, uzun bir evrimin sonuçlanmasıdır. Sözkonusu evrimi, beyin kabuğundaki ve beyin kabuğunun altındaki sinir merkezleri denetler; hipotalamus hipofiz bezinin oluşturduğu sistem, sinir uyarılarını alır ve iletir. Hipofiz bezinin ön lobunun salgıları gerçek bir bildiri niteliğindedir; bu bildiriler yumurtalıklara ve erbezlerine ulaştığında, sözkonusu bezler çocuğun anatomik ve ruhsal dönüşümünü sağlayan hormonları bol miktarda salgılamaya başlar. Hormon salgısına bağlı dönüşümlere, «ikincil cinsel özellikler» adı verilir. «Birincil cinsel özellikler» ise, doğuştan beri varolagelen dış (kızlarda dış üreme organı, küçük ve büyük dudaklar, bızır; erkeklerde kamış ve erbezi torbası) ve iç (dölyolu, dölyatağı, dölyatağı boruları, yumurtalıklar ve erbezleri) üreme organlarıdır.

Harekete Geçiş

Görüldüğü gibi, ergenlik, beklenmedik zamanda ve apansızın başlayan bir olay değildir. Aylarca süren evrimi, üst düzeydeki sinir denetim merkezlerince saat gibi ayarlanmış bir dizi olayın bölümlerinden birini oluşturur. Acaba bu olgunlaşmayı harekete geçiren bir etmenden söz edilebilir mi?

Günümüzde, ergenliğin gerekirliğini, organizmanın ergenliği gerçekleştirebilecek aşamaya gelinceye kadarki evrimiyle açıklama eğilimi egemendir. Biyokimyanın ve ölçüm tekniklerinin geliştirilmesi sayesinde, varlığıyla ergenliği başlatan bir molekülü ya da moleküller bütününü ortaya koymak kuşkusuz günün birinde gerçekleştirilecektir. Ama ister bir molekül, ister bir moleküller bütünü olsun, sözkonusu madde, varolduğunu düşündüğümüz evrim zincirine eklenecek bir halka olacaktır ancak.
neuro1
Sözkonusu zincirin mekanizmasında, hipofizin, önde gelen bir rol oynadığı sanılmaktadır.

Hipofizin kafatası içindeki yeri, beyin ile arasındaki ilişkiler, özellikle de damarlar yoluyla olan ilişkiler, hipofizin, beyin kabuğundaki ve beyin kabuğu altındaki yapıların sinir merkezleri tarafından denetlendiği yolundaki varsayımı güçlendirecek niteliktedir. Günümüzde, hipotalamusun hipofizle doğrudan ilişkili olan ön bölümündeki çekirdeklerin, ergenliğin başlamasında etkili olduklarına kuşkusuz gözüyle bakılabilir.

Ergenliğe ilişkin dönüşümlerin, organizmanın değişmekte olduğu sırada ortaya çıktıkları kesinlikle bilinmektedir. Ama, salgı bezlerinin, erbezlerinin ve hipofizin salgılarının, bu değişmeleri, özellikle de kemiklerin büyümesini hızlandırdığı da bilinmelidir; böylece, bezlerdeki gelişmenin hangi aşamada olduğu röntgen muayenesiyle anlaşılabilir.

İstatistikler, ergenlik başlangıcının, ülkemizin yeraldığı enlemlerde kızlarda 11, erkeklerde ise 13 yaşa doğru olduğu konusunda birleşmektedir. Genellikle, erkeklerde 11-16, kızlarda ise 9-14 yaşlar arası, ergenliğin normal başlangıç sınırı sayılmaktadır. Oldukça geniş sayılabilecek bu sınır. ergenlikte gecikme ya da erken ergenlikten sözetmenin ne kadar güç olduğunu göstermektedir. Ayrica iklim, beslenme, kalıtım gibi çok sayıda başka etmen de ergenlikte rol oynamaktadır.

Bazı toplumlarda ergenlik, ötekilerden daha erken başlar. Öte yandan ergenlik yaşının, çoğunlukla ana, baba ve kardeşlerin ergenlik yaşlarıyla uyuştuğu görülür.

Comments

No response to “Ergenlikte Harekete Geçme Dönemi”
Post a Comment | Kayıt Yorumları (Atom)

Yorum Gönder

 
cinsel bilgiler sağlık bilgileri seks dersleri. Citrus Pink Blogger Theme Design By LawnyDesignz Powered by Blogger