Cinsel İlişkiler Ne Sıklıkta Olmalı

6 Ekim 2009 Salı

İnsan toplumunda cinsel ilişkiden daha değişken ve sözedilmesi daha çok yasaklanmış bir şey yoktur. Sıklığı çok değişkendir ve günde 1 den haftada l’e kadar değişebilir. Bazı ilkel toplumlarda, sözgelimi Aruntalarda, gecede 5 ilişkinin şaşılacak hiç bir yanı yoktur. Kinsey raporuna göre, Batı toplumlarında, önemli kişisel farklılıklar olmakla birlikte, ortalama sıklık haftada 2-3′tür. Bu sıklık, ileri, yaşlarda bile her kişide sıfıra düşmemekle birlikte, yaşlandıkça belirgin biçimde azalır. Cinsel ilişkilerin sıklığı konusu, sıklık kuralları koymaya çalışmış bazı kural koyucuların da ilgisini çekmiştir. Solon’a göre 10 günde, Hz. Muhammed’e göre 8 günde bir ilişki normaldir. Daha ılımlı olan Luther, haftada iki ilişkinin iyi bir ortalama olduğunu söylemiştir. Budalanda her kişinin kendi ölçüleri ve bir sonraki ilişki için gerekli gücü «toparlayabilme» yeteneği vardır. Ama asıl önemli olan, bu sıklığın 2 eş için de aynı olmasıdır. Gerçekten, erkek ve kadının gereksinimleri arasında önemli bir fark olursa, uzun dönemde derin anlaşmazlık yaratabilecek bir uyum eksikliği sözkonusu olur. Burada gene, gerek kadın, gerekse erkeğin, eşinin fizyolojisini ve özelliklerini anlayabilmesi amacıyla bir cinsel eğitim görmesi gereklidir.

Bu tür anlaşmazlık, çoğunlukla kopukluklara yolaçar. Sözgelimi erkek, kadının pek çok kez ilişkide bulunabileceğini ve bunlara edilgin biçimde, hattâ zevk alarak katlanabileceğim düşünebilir. Oysa doğal olarak, kadın fizyolojisine göre bu olanaksızdır. Ayrıca bu tür inançlar kaçınılmaz olarak karşılıklı incinmelere neden olarak, ilerdeki ilişkileri asla düzeltmeyecek sitemlere yolaçar. Bu inanç, sokak kadınlarının günde 10-20 kez ilişkide bulunabilmelerinden kaynaklanıyorsa, erkek büyük bir yanlışa düşmektedir: Sokak kadınları bütün müşterileriyle orgazma varmazlar. Bunların bir meslekleri vardır ve bedenleri, meslek araçlarıdır. Bir para kazanma aracı olduğundan, bedenlerini elden geldiğince kollarlar. Cinsel ilişkiye bedensel ya da duygusal hiç bir katkıda bulunmazlar. Oysa, bunların dışındaki kadınlar, cinsel ilişkiye büyük katkıda bulunurlar. Başarılı bir ilişkiye ulaşabilmesi için, kadının eşini sevmesi, en azından arzulaması gerekir. Kadında ruhsal ve duygusal olarak, başarılı birleşme, bir olma, kendinden bir şeyler verme gereksinimi vardır. Öte yandan, sevişmesini, erkekte olduğu gibi iki etmen belirler: Sinir fizyolojisine ilişkin uyarılma, bezlere ilişkin uyarılma. Bu iki etmen birbirlerine, karşılıklı etkilerle sıkıca bağlıdırlar.
w8fx6msxew
Kadın fizyolojisi öyle düzenlenmiştir ki, ilişkiye hazır olması için kadının bir hazırlık evresine, bir uyarılmaya gereksinimi vardır. Kadında duyarlı bölgeleri uyararak, cinsel isteği uyandıran, erkektir. Bu uyarılma, bızırın hafifçe sertleşmesiyle ve dölyolunun nemlenerek dişi organı alıcı rolüne hazırlamalıyla belli olur.

Normal İlişkiler

Normal bir cinsel ilişki Diçımi var mıdır? Bir kez daha «normal nedir?» sorusunu sormak gerekir. Gerçekten, bir yerde normal olan, başka bir yerde mutlaka normal sayılmayabilir. Bu durumda, herhangi bir uygarlığın belirli bir gelişme evresindeki alışkanlıklardan ya da ortalama sıklıktan sözetmek daha temkinli olur. Gerçekten, sevişme alışkanlık ve davranışları, toplumsal ve ırksal etmenlerden büyük ölçüde etkilenir. Bunun yanısıra, her kişinin kişiliğini de küçümsememek gerekir. Nitekim anatomik özelliklerine, fizyolojik duyarlık derecesine ve ruhsal yapısına bağlı olduğunu pek bilmeksizin, her kişinin bir «normal» kavramı vardır. Sonuçlarsak «normal» ilişki iki eşe de uygun gelen, tam ve eşzamanlı bir orgazma götüren, hiç bir rahatsızlık ya da suçluluk duygusu yaratmayan ilişkidir.

Martin Luther XVI. yüzyılda, cinsellik konusunda en akla yakın düşünceleri ileri süren kişi olarak görülmüştür.

Comments

No response to “Cinsel İlişkiler Ne Sıklıkta Olmalı”
Post a Comment | Kayıt Yorumları (Atom)

Yorum Gönder

 
cinsel bilgiler sağlık bilgileri seks dersleri. Citrus Pink Blogger Theme Design By LawnyDesignz Powered by Blogger